11 Mart 2010 Perşembe

KDS

Sevmediğin huylarını say deseler , kim niye diyecek o da var da en başta bunu söylerim zerre tereddüt etmeden” Kararsızlık” . Dışarıdan bakıldığında öyle aşırı bir sorun gibi görünmeyebilir kimisine ama yeri gelir delirtir insanı. Çok fazla hayati karar vermişliğim yok şu yaşıma kadar, ama kararsızlık beter bir meret.Çocukluğumdan beri bir şeyler seçerken yada karar verirken hep zorlanmışımdır. Yiyeceğim yemekten saçımı kestireceğim modele, alacağım ayakkabıdan gideceğim filme, dinleyeceğim şarkıdan gezeceğim semte yada okuyacağım kitaptan giyeceğim giysiye epey kararsızlık yaşamışımdır ve hala yaşarımda. Bir seçim yaparken diğerini yaşayamadığım için çoğunlukla üzülürüm. Karar vermek benim için inanılmaz zordur.  Eğer eninde sonunda bir şeçim yapmışsam veya mecbur kalmışsam ve seçtiğim şeyi pek sevmemişsem, terk etmek yada vazgeçmek hiç de zor olmaz. Gözünün yaşına bakmam. İster bir kişi, olay yada obje olsun hiç fark etmez. Bu konuda hiç olmadığım kadar kararlı ve netim. Benimle alışveriş yapmakta öyle çok kolay bir iş değildir. Heryeri gezer altını üstüne getiririm, seçeneklerimin arasında kararsızlıklarımla baya boğuşurum, çabalarım. Öyle yada böyle bir karar veririm ama yanımda kim varsa olan ona olur tabi. Çabuk fikir de değiştirebilirim, şuan tamam olan yarın asla olabilir. Dengesizlikte var yani, hem de denge burcu olmama rağmen! Dur bakalım daha ne beter özelliklerim çıkacak, madem ki ele kendimi aldım gayet objektif olarak söyleyebilmeliyim her şeyi. Hımm, başka başka. He bir de acaip sıkılırım. Sıkılgan bir yapıya sahibim. Durağanlık olağan gelmemiştir hiçbir zaman bana, hareket olmalı daima. Hep aynılık pek bana göre değil. 1 hafta sonra bu gün ne yapacağımı bilmemeliyim, şimdiden belli olmamalı küçük ayrıntılar dışında. Hayatı belli kalıplara sığdırıp plan program yapıp bunları sırasıyla uygulamak değil istediğim. Akışına bırakılmalı biraz hayat, sağa sola dönüşlerle.  bazen rampa yukarı nefes nefese tıkanarak, yada yokuş aşağı var gücünle koşarak.

Sıkılganlığım kişilerle alakalı değil ama, hayatımı sonsuza kadar aynı sevdiklerimle geçirebilirim, düzen bozulması da değil söylemek istediğim. Çok fazla durağanlık olmamalı sadece. Yoksa sevmem öyle zırt-pırt yeni insanların hayatıma girmelerini, onları tanımayı, kendimi anlatmayı.

Yazıyı okudum da şimdi bu ne yahu! Kararsız, dengesiz, sıkılgan.  Nasıl tanımlamışım kendimi ben böyle. 3 kelime ile anlatmışım ama kelimeler yanlış mı seçilmiş ne? “KDS” yok yok iyisiyle de kötüsüyle de böyleyim ben, değişemem ya bundan sonra. 
Seven acayip çok sever sevmeyen de hiç sevmez beni.

Sevdiklerim zaten yanımda, olamayanlar utansın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder