10 Mart 2010 Çarşamba

duygu karmaşası


Medya player da sadece yaşar-seni severdim çalıyor, hemde hiç küçümsenmeyecek kadar uzun bir zamandır ve sıkılmadan bıkmadan dinliyorum. Dinledikçe dinleyesim, daha yüksek sesle dinleyesim bağırarak şarkıya eşlik edesim baya bi fazlaca şu saatler. Evde tek olmamın da etkisi var sanırım, ve bu şarkıyı dinledikçe kafamın içinden milyonlarca kişi-an-sözcük ve görüntüler geçiyor, yanaklarımdan aşağıya süzülen birkaç damla gözyaşı eşliğinde. Bu aralar daha bi duygusallık çöktü anlam veremediğim. Her şeye ağlıyorum, çabuk alınıyor sebepsiz hüzünlenebiliyorum. Şikayet falan değil kesinlikle rahatsızlık vermiyor bana hiçbir şekilde. Eskiler nedense hep aklımda, geçmişe takılı yaşayanlardanım bende. Öyle hemen tamam bitti değip kestirip atamıyorum. Gidişleri-bitişleri-sevdiklerimi yada vazgeçişlerimi çabuk kabullenmek bana göre değil, elimde olan bişiyde değil esasında. Bünye meselesi, kişilikle alakalı sanırım. Özlüyorum illaki bişileri, birilerini, buluyorum özlenicek bişiyler muhakkak. Aslının bana yazdığı yazıyı okudum şimdi, tekrar tekrar. Baya eskiye götürdü beni, baya bi özletti geçmişi, özlemin ve özlemenin ne beter bi illet olduğunu bir kez daha dank ettirdi kafama vurarcasına. Ağlattı beni birsürü, çok özletti, gülümsetti, şaşırttı, birsürü duygu karmaşası yaşattı 2 dk. içinde. Yazının okunuşu 2 dk. gibi kısa bir süre olsa da bende yarattığı etki baya uzun süre kalıcı, hatta her okuyuşumda ağlatabilecek kadar anlamlı, duygu yüklü. Şimdi yine aynı şarkı arka fonda, hemde yine gözyaşları eşliğinde… anlam veremediğim çoktan unuttum dediğim, hatırlamak istemediğim anılarım ve doldurduğumu sandığım aslında hiçbir zaman dolduramadığım boşluklarımla kendime yenik düşüyorum galiba. Direniyorum, direnmeye çalışıyorum ama bu çabanın  boşa olduğunu bilerek. Geçmişi unuttuğunu sanıp eskileri özleyerek…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder