7 Şubat 2010 Pazar

Güven(me)mek!

En büyük ihtiyaç, en zor sahip olunan, en fazla direndiğimiz, arandıkça bulunmayan; bulunca da emin olunmayan, huzurun diğer adı, en fazla da gerçekten var mı diye düşünülen, en önemli-en nadide, ve en unutulmuş ve en önemsenmemiş insan gereksinimi, korkunun sevmediği, sevgi ile tam olandır “GÜVEN”.
Birine inanırsın, sözcükleri vardır sana verdiği ve bakışları güven uyandıran.. ya da belki senin güven uyandırmasını istediğin, ya bir adamın ya arkadaşının yada en kötüsü dostum canım diyebileceğin birinin… herşeyini anlattığın, herşeyini bildiğin, ihtiyacı olduğu her an mutlaka yanında olduğun, onun için birsürü fedakarlık yaptığın, kimse için yapmayacağın şeyleri onun için yaptığın birinin hatta…
İnsanoğlu güvenmek ister çünkü doğamızda vardır. Bir insana nasıl güvenilir? Açık sözlü olmasını, ihtiyacımız olduğunda yanımızda olmasını isteriz, anlattığımız herşey sadece onda kalsın isteriz, ona koşulsuz güvenmek isteriz, tereddütlerimiz olmadan, acaba demeden, kısacası gözümüz kapalı güvenebilmek isteriz, kendimiz gibi güvenebilmek isteriz… güveniriz de bir çoğuna zaten, kendimiz gibi sanarız ya çünkü herkesi…ta ki bir gün bunun aslında kendimizin yarattığı "inandığımız yada inanmak istediğimiz bir "hayal" olduğunu anlayana kadar.. güvenmenin anlamsızlığı ve kendine kızgınlığın .. ve şaşkınlığınla başbaşa kalana kadar inandığın, kendini inandırdığın upuzun zamana şaşarsın. Karşılaştığımız güvensiz ya da güvenemediğimiz insanlar, belki de kendilerine güvenleri olmayanlardır. Nasıl güven versinler ki? bir o kadar da zordur yeni insanlara kapılarımızı açmak. İnsanlar birbirine güvenmek ister oysa güveninin kaybedilmesinde yalan ve samimiyetsizlik bulunmaktadır. Eğer insan verdiği sözlerin arkasında durmuyorsa orda güvensizlik başlar. Unutmamalıdır ki güven insanın içinden gelir, ideal olan da herkesin birbirine güvenmesidir. "Ama" işte yine bir ama giriyor burada devreye! Her zaman öyle olmuyor işte. Senin çokk güvendiğini düşündüğün , asla yapmaz dediğin, dostum- kardeşim diyebileceğin nadir insanlardan olan o kişi güvenini kırmıştır birkere, seni hayalkırıklığına uğratmıştır… güveneceğin biri var mıdır şimdi? güven var mıdır? kime güvensen ondan kazık yiyorsun ne de olsa. Ne yapmalıdır ki şimdi? Yada ben bunu mu hakettim? Ben ona bu kadar güven verirken onun her şeyini bilip sadece bu bildiklerim bende kalırken o nasıl benim de sadece onda kalmasını istediklerimi nasıl başkalarına anlatabilir ki?? Bu kadar mı zor sır tutmak, bu kadar mı basit? Bu kadar mı çocuksun sen? Bu kadar mı güvenilmezsin? Yine mi yanıldım yani?
Bir kez daha güvenimi kırdı birisi işte, hem de uzun zaman sonra insanlara yeni yeni güvenebilmişken… yok istemiyorum artık kimselere güvenmek, benim çok da güvendiğim asla yapmaz dediğim birkaç mükemmel insan var başkalarını da istemiyorum zaten.
Yeter artık, cidden yeter… ne berbat bir dünya da yaşıyoruz, ne kadar salaklık ediyoruz herkesi kendimiz gibi sanarak, ne kadar çabuk inanıyoruz-güveniyoruz… tamam genelleme yapmak istemem herkes böyle değil tabi ki ama büyük bir çoğunluk böyle işte, edindiğim kötü tecrübeler sonucunda bunu çok rahatlıkla söyleyebiliyorum artık… ve şunu da ekliyorum gerçekten kimselere güvenilmiyor bu devirde… eğer birine gerçekten güveniyorsan-güvenebiliyorsan onu sakın kaybetme, kıymetini bil.  çünkü güven şu hayatta en çok ihtiyaç duyduğumuz, aradığımız bulduktan sonra emin olamadığımız eğer emin olursak da dünyanın en güzel duygusu. birine güvenebilmek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder