8 Nisan 2010 Perşembe

Tersine dönüyor dünya

Çocukken sevmediğimiz birçok şeyi büyüyünce seviyoruz, sevmediklerimizin de fena halde özlemini çekiyoruz.
Canım nasıl uyumak istiyor bilemezsiniz, öğlen uykularını hiç de sevmezdim çocukken. Zorla yatırırdı annem beni. Yatmamak için her şeyi yapardım. Ama şimdi kaçımız özlemiyoruz öğlen uykularını?
Yemek yemek eziyetti. Zorla tıkılırdı ağzımıza. Şimdi göbek eritmek için paraları saçıyoruz çoğumuz.
Eve girmek istemezdi canım. Sokak çocuğu gibi yat deseler sokakta yatardım. Şimdilerde ise ahhh keşke eve gitsem diye can atıyorum can.
Ders çalışmak hiç gelmezdi içimden yada kitap okumak falan. Şimdi gelişmek, geliştirmek için bir oda dolusu kitap okuyorum canı gönülden.
Küçükken en çok istediğim şeydi büyümek. Şimdi ise en çok istediğim şey küçülmek! Ah keşke çocukluğuma geri dönebilsem. Her şeyi başa sarabilme ihtimali olabilse keşke.
Erkekler yada. Erkekler denildiğinde o zamanlar aklımıza ilk gelen şey saçımızı çeken, haylazlık yaramazlık yapan pek haz etmediğimiz kişilerdi. Ama şimdi öyle mi? Hiç oluyor mu onlarsız?
Küçükken yolculuk yapmayı hiç sevmezdim. Ekstra sıkıcı gelirdi bana uzun yollar. Fakat şimdi en sevdiklerim kategorisine bile ekleyebilirim, seviyorum yahu yolculuk yapmayı.


Hepimizin vardır mutlaka; çocukken sevmediği ama büyüyünce çok özledikleri. Benim aklıma gelenler şimdilik bu kadarcık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder