4 Nisan 2010 Pazar

Hiçbir şeye değişmem-teşekkürler

"Atlantis'den Gelen Adam" filminde FBI ajanları Anthony Hopkins'i götürürken Hopkins arabanın içinden Bobby'ye "Seninle geçirdiğim zamanların bir dakikasını bile hiçbir şeye değişmem" diye bağırıyordu.
Bir dakikasını bile hiçbir şeye değişmeyeceğimiz yaşadıklarımız....

Hiçbir gücün bizden satın alamayacağı dakikalarımız...

Bırakın bir dakikayı, belki bir saniyesini bile değişmeyeceğimiz anlarımız, anılarımız, yaşadıklarımız...

Şöyle bir düşünün bakalım hiçbir şeye değişmeyeceğiniz anlarınızı.

Size özel olsun, size saklı kalsın ama değerini bilin yine de.
O anları paylaştığınız birileri de varsa teşekkür edeceğiniz,
Lütfen bunu söyleyin onlara.
Önce yazın sonra paylaşın ki bilsinler duygularınızı...
Umarım vardır böyle anlarınız.
Umarım birden oldukça fazladır sayıları. Yoksa neden ve nasıl yaşadınız ki bu hayatı diye sorarım size.

Bu yazıyı ben yazmadım int. gezinirken rastladım ve inanılmaz beğendim. Ne kadar güzel insanın etrafında “seninle geçirdiğim zamanların bir dakikasını bile hiçbir şeye değişmem” diyebilecek ve bununla ilgili teşekkür edebilecek kişilerin olması.

Aklıma gelen bu yazıdan biraz daha farklı ama yazmak istiyorum yine de. Evet şu yaşıma kadar beni üzen, mutlu eden, kızdıran, şaşırtan, heyecanlandıran… birsürü insan oldu hayatımda. hepsine teşekkürler.



İlk önce Reşat Güner’e teşekkür ederim; Uzun zaman önce yanımızdan ayrılmış olmana rağmen  gözlerini hep üzerimizde hissettiğim, yaşarken de melek olan, gülen yüzlü, dünyanın en güzel gözlerine sahip olan, herşeyim. Seni o kadar seviyorum ki. Beni hep izlediğini, gördüğünü, yanımda olduğunu biliyorum. Beni sevdiğin, bana canım dediğin benim canım olduğun için. ilk aşkım olduğun, beni koluna takıp gezdirdiğin, gecenin 2sinde sırf ben istiyorum diye marketi açtırıp bana m.suyu ve gofret aldığın için. kendimi yanında prenses gibi hissetmeme izin verdiğin, bana prensesmişim gibi davrandığın için. ilk göz ağrısı olmanın vermiş olduğu mutluluğu ve rahatlığı hissettirdiğin, bana sımsıkı sarıldığın, beni koşulsuz sevdiğin, şımarttığın, şımarmama hep izin verdiğin için. beni hep çok sevdiğin en çok sevdiğin, benim farklı olduğumu, beni ayrı tuttuğunu beni her şeyden çok sevdiğini bana hissettirdiğin için. ağlamama, üzülmeme dayanamadığın, benim için hep en iyi olanı düşündüğün Reşat Güner’in torunuyum deme gururunu ve ayrıcalığını bana yaşattığın için. Büyükbabam olduğun. Her şey olduğun için. çokçokçok teşekkür ederim sana bitanem.


Reyhan Güner’e teşekkür ederim; Beni 9 ay boyunca karnında taşıdığı, beni doğurduğu, büyüttüğü, sevdiği sevgisini hiç esirgemediği için. Canım dediği, canından çok sevdiği için. Bana en sevdiğim yemekleri yaptığı, beni el üstünde tuttuğu, canım olduğu, yaptığım tüm şımarıklıklara huysuzluklara rağmen beni sevmekten hiç vazgeçmediği, hep benim iyiliğimi düşündüğü, beni bir arkadaşı gibi dinlediği, benimle gezdiği, bana sımsıkı sarılarak uyuttuğu için. Daha ağzımdan bir kelime çıkmadan ne söylediğimi anladığı, ileride dönüşmekten gurur duyacağım kadın olduğu için çokk teşekkür ederim annem.

Ahmet Güner’e teşekkür ederim; Benim babam olduğu için, beni canından daha fazla sevdiği, bana kıyamadığı 1 damla gözyaşıma dayanamadığı için. Gece üzerimi örttüğü, bizim için çalıştığı çabaladığı için. hak ettiğimden çok daha fazla imkanları bana sağladığı önüme mükemmel pürüzsüz bir yol çizdiği için. her dediğimi yaptığı, şımarıklıklarımı görmezden gelip beni herkesten çok sevdiği bunu bana hissettirdiği için. babaların şahı olduğu için, beni maça götürdüğü, bana sımsıkı sarıldığı için, annemi bulup benim dünyaya gelmemi sağladığı için. benimle eğlendiği, beni eğlendirdiği, lunaparkta bana oyuncaklar kazanıp benim kahramanım olduğu için. canım olduğu için. sana ne kadar teşekkür etsem az babacım.

Sinem ’e teşekkür ederim; Hep beni düşündüğü, benim için en iyi olanı istediği, zor zamanlarımda yanımda olduğu, beni ben olduğum için sevdiği, tüm mutluluklarımda yanımda olduğu, benimle beraber ağladığı için. Bütün sırlarımı anlattığım, bütün sırlarını anlattığın için. Sabaha kadar dertleştiğimiz, beraber keyifle vakit geçirdiğimiz, akıl hocam olduğu, bana ablalık yaptığı, onu ne kadar üzersem üzeyim bana kızmadığı küsmediği için. Çılgınlıkların kızı olduğu için, aklına eseni yaptığı, cesaretine hayran kaldığım için. pamuk gibi bir kalbi olduğu için. her şey için çok teşekkür ederim meleğim.

Mete’ye teşekkür ederim; Benimle oyunlar oynadığı, elimi hiç bırakmadığı için. beni tüm arkadaşlarıyla tanıştırdığı, çocukluk aşkım olduğu, denizden korksa bile sırf ben istiyorum diye benimle denize girdiği için. bana dondurma aldığı, oyunların sonunda beni kapımın önüne kadar getirdiği, beni öptüğü, sevdiği, izmiti çekilir kıldığı için. Yazın gelişini iple çekmeme neden olduğu, izmitin en güzel yanı olduğu için. her yaz beni beklediği, bana böyle masum ve güzel bir sevgi yaşattığı, eskiye gülümsetip özlettiği için çok teşekkür ederim.

Aslı Duralioğlu’na teşekkür ederim; Dostum, çocukluğum, hayallerim, her anım da yanımda olduğu, benimle beraber ağlayıp benimle beraber güldüğü için. anlara anlam yüklediği için. hayallerimde olduğu hayallerinde olduğum için. 4 yaşımda evcilik oynadığım, ilk aşkımı dinlediği, lise arkadaşım olduğu, kanbağı olmadan nasılda kardeş olunabileceğini öğrettiği için. ona her koşulda güvenebildiğim, onunla sabahlara kadar konuşup hiç sıkılmayacağım için. tüm huysuzluklarımı, şımarıklıklarımı görmezlikten gelip beni çok sevdiği için. bana hep güvendiği çok güvendiği için. 22 yıldır her an hep yanımda olduğu için. aybikem olduğu için. teşekkür ederim.

Damla Canca’ya teşekkür ederim; Sıcakkanlılığı, sevgisi, güveni için. evinin kapılarını sonuna kadar açıp evini evim, ailesini ailem yaptığı için. sırf ben istiyorum diye beni yalnız bırakmamak adına sabahın 5 inde bize geldiği için.  tüm sırlarını bana anlattığı, tüm sırlarımı anlatabildiğim için. canım  ne zaman sıkkın olsa hep yanımda olacağını bildiğim, ne zaman istesem benimle içip kör-kütük sarhoş olduğu, benimle gezdiği, tüm saçmalıkları yapabildiğimiz için. ağzımdan 1 kelime çıkmadan ne söylemek istediğimi anladığı için. her zaman doğal, saf ve çocuk kalabildiği için. ruh eşim olduğu için.

Necmiye Dereli’ye teşekkür ederim; Benim canım olduğu, kardeşim diyebileceğim 2. insan olduğu için. her zaman iyiyi doğruyu söylediği, onu ne kadar kızdırırsam kızdırayım bana küsmediği, huysuzluklarımı şımarıklıklarımı görmezlikten gelip onun için çok zor olsa dahi benimle arkadaşlık kurup en yakınıma kadar gelebildiği için. canım ne zaman sıkılırsa gece saat kaç olursa olsun benimle sabahlaraa kadar gezdiği, k.d konserlerinde benimle avaz avaz bağırıp deli gibi tepindiği için. kimsenin bilmediklerini bana anlattığı, evinde evim gibi rahat ettirdiği için. ona koşulsuz güvenebildiğim, kardeşim diyebildiğim, yeri geldiğinde benimle hüngür hüngür ağlayıp omzunda kendimi güvende hissettirdiği için. kardeşim olduğu için. canım olduğu için. Dostum olduğu için. her şey için çok teşekkür ederim.

Tolga Dikmenli’ye teşekkür ederim; Senden o kadar çok şey öğrendim ki. İyi ki varsın sen. Beni çok sevdiğin, çok güvendiğin, iyi bir dinleyici olduğun, ihtiyacım olduğu her an yanımda olduğun için. telefonlarını açmadığım, seni çoğu kez ektiğimde dahi bana kızmadığın küsmediğin için. sürekli arayıp seni unutmama izin vermediğin için. bir erkeğin yapabileceği tüm pislikleri yaptığın ve bunları bana anlattığın o an seni öldürmek istesem bile sana kızamadığım için. gerekli-gereksiz her konuda bilgi sahibi olduğun ve istemesem de bunları öğrettiğin için. beni sürekli basket maçlarına davet ettiğin, seni eksem de beni çok sevdiğin için. arkadaşlığını, dostluğunu esirgemediğin için. seni zaman zaman üzsem de bende seni çok seviyorum tolga.

Nurdan K.h.o’na teşekkür ederim; Nurdişim benim, ilkokulun ilk günü sıra arkadaşım olduğun, bana güvendiğin, beni çok sevdiğin için.  sarhoş olduğumda beni sakinleştirdiğin, evden kaçmama izin vermediğin için (sarhoşken, ahaha) şaka maka ama o gece sen olmasaydım soluğu kadıköyde alıyordum.  Ahaha. Bırak beni nurdan, ben onun yanına gidiyorum. Seni hep size geliyorum diye kandırsamda bana kızıp küsmediğin için. çocukluk maceralarımı sürekli anlatıp, ne manyak bir çocuk olduğumu dile getirdiğin, bunları anlatırken beni hayretler içinde bıraktığın ve sinir ettiğin ama her şeye rağmen seni çok sevdiğim için. pamuk kalbin, iyi niyetin, çocuk yanın için. kuznim olduğun için. muckkkkk.

Mehmet E. Bal’a teşekkür ederim; Tanıdığım nadir mükemmel insanlardan olduğun, iyi ki varsın diyebildiğim için. her zaman bana akıl verdiğin, benim için en iyiyi istediğin, en iyiyi düşündüğün için. yanında kendimi çok güvende hissettirdiğin, seninle konuşmak seninle dertleşmek bana çok iyi geldiği için. tuhaf hallerimi düzeltmeye çalıştığın, insanlara laf sokmamayı öğrettiğin, zaman zaman susmanın en güzel cevap olduğunu sonunda anlamamı sağladığın için. teşekkür ederim mehmetcmm

Eren Köter’e teşekkür ederim; atrapos! İhtiyacım olduğu her an onu arayabileceğim, ne zaman istesem yanımda olacağını bildiğim için. kötü gün dostu olduğu, pamuk kalbi ve sevecenliği için. her akşam bizi zorla bir yerlere götürdüğü, bütün dertlerini bana anlattığı, bana çok güvendiği için. Burger King=Eren olduğu, onun kadar yemek yemeyi seven başka bir insan tanımadığım –ki muhtemelen de tanıyamayacağım için. canım diyebileceğim birinin erkek arkadaşı olduğu için, gerçi bu ilişkide payım çok büyük ama! Neyse. Teşekkürler erencim

Cem K. İskender’e teşekkür ederim; Canım, çılgın arkadaşım, eğlence adamım olduğu için.  Arkadaşım olduğun, ilk başta senden nefret etsem de sonralarında bunu sana itiraf edebilecek kadar çok sevebildiğim için seni. M.city=buz pateni= cemmm olduğun için.  havuza girmeden yüzme öğretebildiğin, lafını hiç esirgemediğin çatır çatır söyleyebildiğin için. sevgini mükemmel gösterebildiğin, yanında çok eğlendiğimiz nadir adamlardan olduğun için. eğlence ortam adamım benim. Ahaha. Seni seviyorum annnemmmmmmm.

Sam Soetan’a teşekkür ederim; bana onu tanıma fırsatı verdiği, farklı olmanın hiç de  utanılacak bir şey olmadığını öğrettiği, ufkumu genişlettiği, beni hep sabırla dinlediği, bilmediklerimi öğrettiği için. insanlığı, sabrı, insanları sevmeyi, pamuk kalbi için. projelerde destek verdiği, beni çok güldürdüğü için.


Jordan’a teşekkür ederim; arkadaşlığı, sevgisi, mükemmel gülümsemesi için. Türkçe öğrenme çabaları ve azmi, onu tam unutacakken hep mail attığı, İngiltere de olsa bile kendini hep hatırlattığı unutturmadığı için. domates sebze mi meyve mi? 1 yıl bunu benimle tartıştığı, en az benim kadar inatçı olduğu, öğrettiği her şey için. iyi ki tanımışım diyebildiğim için, zaman zaman aklıma geldiği onu çok sevdiğim için.

David’ e teşekkür ediyorum; lanet olası hatta götün teki olarak sinirlerimi güçlendirdiği, onu gerçekten öldürmek istediğimde defolup ülkesine gittiği için. hayatımda tanıdığım en lanet en beter en uyuz en aptal en salak beni en sinir eden adam olduğu için. ara sıra mail atıp sınırlerımı tavan yapsa da şükür ki burada değil. Canın cehenneme lanet olası. Bir daha asla görüşmemek dileğiyle.

Lütfiye Ulutuncel’e teşekkür ederim; Bana benden çok inanıp güvendiği, üzerinden kalkamayacak sorumluluklar verip bunları başarmamı sağladığı için. Beni çok sevdiği, çok güvendiği, beni herkesten ayrı tuttuğu, benim farklı olduğumu inandırdığı için. Beni koruyup kolladığı, bir anne, bir abla sabrı ve şevkatiyle bana yaklaştığı için. Mükemmelde olsa mütevaziliği ile beni kendine hayran bıraktığı, dünyada iyi niyetli insanların olabildiğine inandırdığı, onu tanıma ayrıcalığını bizlere yaşattığı için.  İyi ki tanımışım dediğim nadir insanlardan biri olduğu için, ne zaman başım sıkışsa hiç tereddütsüz kendisini arayabileceğimi bildiğim, ve bu güveni bana verdiği için. Çok çok çook teşekkür ederim hocam, sizden o kadar çok şey öğrendim ki. aa unutmadan, inanılmaz güzel bir bayandır ayrıca kendileri.. :)) 

Muammer Rüzgar’a teşekkür ederim; Beni çok sevdiği, bana hep inandığı, halimi hatrımı sorup beni sadece bir öğrencisi değil de bir birey olarak gördüğü değerlendirdiği için. matematiği bana sevdirdiğiniz, illa ki her ders 40. sırada ki tahtaya gelsin diyerek 1 yıl boyunca hergün bana soruları çözdürdüğünüz için. 10 numara hocasınız, çok seviyorum siziiii.
Gökhan Fitoz’a teşekkür ederim; beni aynı anda hem kızdırıp hem güldürebildiği için. onu çok sevdiğim aynı anda nefret ettiğim, yanında aşırı eğlendiğim, çoğu zaman kavgalar ettiğim, eğlencenin dibine vurduğum tavlayı öğrettiği gün onu yendiğim için. bana aşırı benzeyip aynı zamanda tam zıttım olduğu için. hayatımın her döneminde yanımda olacağını bildiğim, ona çok güvendiğim, iyi bir sırdaş iyi bir arkadaş yada abim olabildiği için. attığı gereksiz mesajlarla çoğu zaman beni sinir etse dahi onu bu kadar çokk sevebildiğim için. her şey için çok teşekkürler.

Kaya Peker’e teşekkür ederim;  heyecandan yüzümün kızarmasına, kalbimin yerinden fırlayacak gibi olmasına sebep olduğu, benimle konuştuğu, sarıldığı, resim çektirdiği ve beni aşırı mutlu ettiği için. haftasonumu böylesi mutlu geçirmemi sağladığı için. telefonuma her baktığımda gülümsettiği, maçlarda heyecanlandırdığı, basketbolu sevdirdiği, tatlı gülümsemesi , sıcakkanlılığı ve doğallığı için. herşey için çok teşekkürler Kaya. ama çok yakışıklısın ki. ah ahhh yanii!! bi daha ki efes maçında görüşmek dileğiyle.

Mehmet A. Türkölmez’e teşekkür ederim; Beni çok sevdiği, bana değer verdiği, beni çok önemsediği, abim olduğunu hissettirdiği için. her zaman yanımda olduğu, hep yardımcı olduğu, beni ben olduğum için sevdiği, tatlı defne’nin babası olduğu, arada kanbağı olmadan onu abim kadar çok sevebildiğim için.  iyi ki seni tanımışım, ve hep ol.

Alkan Ateş’e teşekkür ederim; Bazıları vardır insan onların hep yanında, hep hayatında olmasını ister. Hep yanında olamasa da sadece sesini duymak bile güven verir ya hani  işte Alkan da aynı öyle benim için. çok özel çok ayrı. Gece yarısı bizimle tenis oynayan, 8 de arayıp 9 da kahvaltıya gelen,  onunla konuşunca kendimi iyi hissettiren, iyi k, tanımış dediğim nadir insanlardan alkan. Öğrettiğin, içinde olduğun her şey için çok teşekkür ederim. Enn kısa zamanda yine gel kahvaltılarımıza devam edelim. Özleniyosun ama, ona göre. Ahahah.

Esra Nalcacı’ya teşekkür ederim; hayatta tanıdığım en manyak diyebileceğim en uç insanlardan olduğun, seni aşırı sevdiğim, çok güldüğüm, çok eğlendiğim, bizde kaldığın, sabahlara kadar dedikodu yapıp saçma sapan konuşmalarımız için. gece yarısı yürüyüşlerimiz, ovit maceralarımız hatırladığım tüm güzelliklerde bulunduğun için. bende olmayan beni kıskandıran aşırı cesaretin için, cırtlak sesin, tatlı yüzün benim bitanecik esroşum olduğun için. seni bu kadar çok sevebildiğim için. bitanem benim çokçokçok seviyorum seni. Her şey için çok teşekkürler.

Tuncay Şanlı’ya teşekkür ediyorum; Lise zamanlarımı renklendirdiği için. her akşam arayıp gereksiz muhabbetler yapıp, ertesi güne malzeme çıkardığı için. günümün nasıl geçtiğini merak ettiği, Tuğba ve benle çok güzel konuştuğu, selda’yı hep terslediği, hatırladığımda çok güldüğüm için. bize maç analizleri yaptırdığı, gol attığında çok sevindiği, çok iyi oynadın dediğimde böbürlendiği için. ahahah. Tam zamanında hattını kapattırıp eğlenceyi tadında bıraktığı, ama onu iyi hatırlayabildiğim için. Fenerbahçe de oynadığı için. teşekkür ederim.

Selda Karaçöl’e teşekkür ederim; Lise zamanımı keyifli kıldığı, benimle gezip eğlendiği, beni zaman zaman kızdırsa da sonrasında kendini hemen affettirdiği için. sabahın köründe yada gece yarısı saçma sapan msjlar atarak beni güldürdüğü için. sarıyerde olduğu, ne zaman arasam yanımda olabileceğini bildiğim,  4 yıl boyunca tüm saçmalıklarını dinlediğim, kendine duyduğu tarifsiz özgüven ile helal olsun diyebildiğim için. hep sevdiği hep sevildiği, hep özlediği hep özlendiği için. çirkin sesiyle durmadan şarkı söyleyip, ona ne dersem diyeyim hiç kızmadığı için. manyak gibi araba kullanıp ilk kez beni hızdan korkuttuğu Seldacım azıcık yavaş git desem de kendi bildiğini okuduğu fena halde kafa olduğu, ama onu çokk sevdiğim için. bana kattığı, öğrettiği her şey için.  hayata farklı pencerelerden bakmamı sağladığı, beni hep güldürdüğü için. hep doğal kalabildiği, kıskançlık nedir bilmediği, herkes için iyi düşünebildiği, hep aklımda olduğu güzel yüzünü özletmediği ve onu bu kadar çok sevebildiğim için. seni bennn yerim kii :)

Fulya Mert’e teşekkür ederim; yeryüzünde kanatsız meleklerinde olabildiğine beni inandırdığı için, hiç kötü düşünmediği, güzel yüzü hep güldüğü, beni çok sevdiği, çok güvendiği, varlığı bana cesaret verdiği için. hayatta güzelliklerinde sonsuz olabileceğine inandırdığı için. insanları sevmeyi öğrettiği, ani çıkışlarımı frenlediği, beni hep rahatlattığı, hep yanımda olduğu, çok iyi bir dost olduğu için. sivri dilimi törpülediği, ben daha ağzımı açmadan gözleri dolduğu, mükemmelde olsa mütevaziliğiyle herkesi kendine hayran bıraktığı bana kattığı öğrettiği sevdirdiği her şey için. lost çılgınlığımı bilip dvd lerni bana bulduğu için. melek olduğu için.

Ayda Uzun’a teşekkür ederim; 1 yıl boyunca aybikem sana bir şey sorabilirmiyim diyerek yanıma gelip bana hep bir şeyler sorduğu, okuduğu tüm kitapları bana anlattığı, sevdiği şarkıları hemen paylaştığı, yanında çok rahat ettirdiği, bu aralar kendini fazlaca özlettiği, zamanla en yakınıma kadar geldiği, güzel arkadaşlığı için. ufkumu genişlettiği için. çok teşekkürler aydacım.

Merve Oğuz’a teşekkür ederim; ilk karşılaşmamızda ikimizde birbirimizden pek hoşlanmasak da zamanla en yakınıma kadar gelebildiği, en özelini bildiğim, en özelimi bildiği için. wentworth miller hayranlığımız ve ona büyük aşkımız, birçok ortak noktamız olduğu, onu çok sevdiğim, fikirlerine önem verdiğim, fikirlerime önem verdiği için. yasakları delmemiz, onunla çok eğlenmemiz  ve saçma sapan şeyler yaparken o içten gülüşlerimiz için. onu bu kadar sevebildiğim için. başımın belası olduğu için. ahaha.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder