19 Nisan 2010 Pazartesi

maksat bir selam!

Haklısın ne desen haklısın sevgili blog’um. Seni epey ihmal etmişim.  Yazmamışım falan. Bak inan şu an bile pek yazasım yok da sırf seni daha fazla ihmal etmemek adına yazıyorum bişiler.  Bu aralar pek maymun iştahlı oldum. Aklımda onca saçma fikir ve hepsine balıklama atlayacak bir deli cesareti  var şu vakitlerde üzerimde.  Onca işimin arasında bir de senaryo yazmaya başladım. İşte seni bu kadar ihmal edişimin en büyük sorumlusu bu aslında; senaryom. Dur bakalım henüz tam olarak bitmiş olmamakla beraber baya bi yol kat ettim kendileriyle. Oldukça şekil aldı ve şu sıralar bitecek olması an meselesi. Vurdulu-kırdılı ya da fantastik bir senaryo değil bu. Duygulu, aşklı, romantik azıcık gözyaşlı bana göre güzel bi aşk filmi olacak gibi. Tamam the notebook gibi bişi beklemeyin benden ama çok da kötü değil hani. Arşivlerde mutlaka yerini alması gerekmese de zaman kaybı olarak nitelendirilmeyecek kesinlikle! Şu sonunu da tam netleştireyim de buraya da yazacağım hemen.
Heh maymun iştahlı ben de kalmıştık en son. Vizyonda ki tüm filmleri izlemeye niyetlendim şu sıralar, deli gibi film izliyorum. Basket maçlarına dönüş yaptım bir de, efes ya efess. Kaya pekerr! Ahh ahhh. A.Şahenk ‘te oynanan tüm maçlarda orda olmak zorunluluğunda gibi hissediyorum kendimi, ya da istiyorum falan.  Bu arada tolgacığıma tekrar teşekkürler. Bir de tasarımla alakalı bişiler kafamın içinde dönmekte şu aralar. Nec ve sinonun da etkisi küçümsenmeyecek kadar fazlaca.  Ha bu arada şu nisan yağmurları artık sıktı yahu! Artık yaz gelmeli, haftasonu damlanın doğum günü, dün bjk yı yenmişiz, dolmuşta ki her lafımıza atlayan bjklı adam. Yarın asit yağıcakmış, Çarşamba yine efes maçı varmış, haftasonu uyuyamadığım için uyku fazlaca bastırmış falanmış-filanmış. Öptüm bymışşş. Hakkaten baymış. Çok saçma bi bitiş oldu şimdi bu. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder