23 Mayıs 2010 Pazar

hayır var, aşk var

Sevgilinin, eşinin mutluluğu senin için gerçekten öncelikli olabilir mi? Ya da şöyle sorayım eşini veya sevgilini "koşulsuz" sevebilir misin? Bana sorarsan "yok böyle bir şey"...

diyor Aret Vartanyan.  Ben bunun tam zıttı düşünceyi savunuyorum. Yani var öyle bir şey. Eğer bunun zıttıysa zaten o bahsettiği kişi; eşin ya da sevgilin senin gerçekten sevdiğin değil de sevdiğini zannettiğindir., hevestir belki de. Aşka çok inanıyorum ben, ve eğer birini seviyorsan koşulsuz seveceksin, ilk önceliğin o olacak. Bununla ilgili Hıncal Abimizin çok güzel bir yazısı var; önceliklerimiz diye. Herkese bunu okumasını şiddetle tavsiye ediyorum. Okuyun, bilin bu yazıyı. Sonra karar verin bakalım öncelik diye bir şey var mıymış-yok muymuş.  Herkes mutlaka birinin önceliğidir. Bu benim için de böyle senin için de. Karşılaşmış olalım ya da olmayalım. Ama biliyorum bir yerlerde var o kişi. Ve mutlaka karşımıza çıkacak ve bizi öncelik listesinde pat diye en tepeye oturtacak.  
Etrafımı çok sık gözlemlerim, önem veririm konuşulanlara. Yaşı bana nispeten daha büyük olanlar için "aşk" diye bir şey yok. Zamanla o kişinin alışkanlığa dönüştüğünü söylüyorlar. Yani onu sevdiğini ama aşkın öldüğünü. Belirli bir süreden sonra da aradaki saygının da yok olacağını, bu yüzden de en doğrusunun mantık evliliği yapıp senden yaşça ve beyinen daha olgun biriyle evlenmenin falan.  Bana çok ters bir düşünce bu. İnanmıyorum da ben aşkın öldüğüne falan. Bu kesinlikle kişilerle alakalı. Ne insanlar görüyoruz kaç yaşındalar ama nasılda birbirlerine aşkla bakıyorlar, birbirlerini incitmemek için nasıl çabalıyorlar. Yine geçenlerde 'the notebook' filmini izledim, gözyaşları eşliğinde. Duygusalız biz, hemen her şeye ağlayabiliyor, başkalarının aşklarıyla mutlu olabiliyoruz. Onların aşkı da tam buna örnekti işte. Ne kadar yaşlanırsa yaşlansın aşk bitmiyor. Öyle bir adam varsa ki ben buna çok inanıyorum, eşini o denli sevecek varsa eğer gelsin alsın beni, onunla her yere gidebilirim. Yemin ederim giderim, net.
Bir kere aşk ne demek onu bir netleştirelim. Aşk birini nedensiz, yalansız, sorgusuz-sualsiz, hesapsız sevebilmektir. Karşılık beklemeden, küçük oyunlara gerek duymadan. Ona tüm koşulda güvenebilmektir, onun mutluluğuyla mutlu olabilmek, yanında huzurlu olabilmektir. Onca kalabalığa rağmen baktığın her yerde sadece onu görebilmektir, olmadık bir yerde aklına gelip yüzündeki engel olamadığın gülümsemedir bazen, sebepsiz kızıp nedensiz affedebilmektir, yanında heyecanlanıp, zamanı durdurma isteğindir. En güvenilir kucaktır o, en güzel öpücüktür, şevkattir, dünyanın en güzel yüzü, en özel ses tonudur. Tek gerçektir, 2. Sensindir. Kelimelerin yetersizliğidir, en basit anlara anlam yükleyendir, en özelin en değerlindir, aklından hiç çıkmayan, hep yanında kalmak istediğindir. Hiçbir şeye tercih edemediğindir, hiçbir doğrusuna inanmadığın şu dünyanda tek doğrundur.. herkese anlatmak istediğin ama bazen de bana özel olsun dediğindir. Onu ne neden bu kadar sevdiğin sorusuna asla cevap veremediğindir, anlatamadığındır kısaca.. kendinden çok sevdiğin ama yetersiz kelimeler yüzünden anlatamadığındır. Sırf o var diye dünyanın çekilebilir bir yer olmasıdır. Dünyandır senin, canındır, candır…
Zaten bunların tam tersi söz konusu olursa adı aşk olmaz ki. evet insan birini nedensiz sevebilir, kendinden çok sevebilir, onu hayatının 1. önceliği yapabilir, onun için neredeyse her şeyden vazgeçebilir. Yani onu koşulsuz sevebilir. Bu çok net.  Ben aşırı derecede bu inanca sahibim ve doğrusu da bu. Evet Aret; aşk diye bir şey var, aşk var, koşulsuz sevgi var, var yani bu. Ve beni herhangi bir yerde bekleyen bu kişi de var. biliyorum var. eğer sen buna inanmıyorsan çok üzgünüm ama sizin ki aşk değil. kesinlikle değil. bana sorarsan bunları hissetmediğin kişi senin gerçekten aşık olduğun kişi değil. ve tekrar söylüyorum; biri senin ilk önceliğin olabilir, o her şeyden önemli olabilir ve onu koşulsuz sevebilirsin. Ve tüm bunları yapabildiğin gün, aşk sana gelmiştir. "Aşk" var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder