Peki nedir bu kadar vazgeçilmez olan. Boğaz mı? Deniz mi? Hava mı? Su mu? Düşünmekle bulunmuyor cevap, zaten kelimeler de yetmiyor ya da aciz kalıyorlar. Anlatılmaz yaşanır çünkü İstanbul. Cazibe herhalde bunun adı. Cazibeli, havalı mutlaka insanı kendine aşık eden. Tüm çirkinliklerini gizlemeyi ustaca beceren, güzelliklerini hiç çekinmeden bize sunan, başı daima dik, hiç utanmayan, kendine hep güvenen, baş döndürücü bir şehir. Kuşkusuz dünyanın en güzel şehirlerinden biridir İstanbul. .. Belki de Avrupa’nın en kalabalık şehridir; ama görkemiyle, büyüsüyle, cıvıl cıvıl görüntüsü, karşı konulamaz cazibesiyle…Belki de tarihte yapılmış en büyük yanlışlardan birisidir İstanbul’un başkent olmaması, ama İstanbul o kadar bağımsızlığına düşkün ki belki o da istemezdi zaten böyle bir şeyi. Merkez olmak, diplomatik olmak, resmiyet taşımak pek ona göre değildir bence. O her şeyi, her türlü insanı, her türlü olayı, her güzelliği olduğu kadar her çirkinliği de içinde barındırmaktan memnun çünkü. O, zıtlıkların şehri. . . Tıpkı bizler gibi her duyguyu taşıyan bir şehir, kimileri için bir çıkış kapısı, kimileri için bir umut ışığı, bazılarına göre hasret, acı, bazılarına mutluluk, kimilerine de bir aşk İstanbul. . .
Her haliyle başka güzeldir İstanbul, mutlaka seversin onu vazgeçemezsin bir türlü, bu şehire ait olduğunu, şehrin de sana ait olduğunu bilmektir İstanbul'u sevmek, ondan vazgeçememek…tek kelime ile tanımlamak gerekirse; yaşamaktır...yaşamdır İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder