1 Temmuz 2010 Perşembe

Waka waka eh ehh

Gerekli gereksiz her şeye blog yazan biri olarak dünya kupasıyla ilgili kısacık bir yazı bile yazmasam ayıp olurdu. Aslında biraz üzüntülü başladı bizim için, gözlerimiz ne kadar da olmasa Türkiye yi aradı . 2002 yılı geldi mesela aklıma; o yazı muhteşem kılan, sevinçten ağlatan bizleri gururlandıran kırmızı beyaz formaları çok aradı gözlerimiz ama, neyse. Aklıma geldi şimdi o yaz; çok güzeldi çokkk; dünya 3. lüğümüz , tüm maçları takip edişimiz, sonrasında formalarımızla sokaklara dökülüp haklı gururumuzu doyasıya yaşayışımız, sevinç göz yaşlarımız, maçla yatıp maçla kalkışımız, futbol aşkımız, tüm veletlerin ümit davala kesimi saçları, ilhan mansız ı izlemeye doyamayışımız, üzerine yazılan marşlar, cadde turlarımız, taksimde maç izlemelerimiz, havaalanından futbolcuları karşılamaya gidişimiz  falan. ya da Euro 2008 avrupa şampiyonası yarı finalisti türkiye falan. Bir teşekkürde tekrar futbolcularımız ve teknik direktörümüze gelsin.. hatırlayalım bir kez daha

Bu yıl kupadan çok vuvuzela konuşuldu. Adını bile yeni duyduğumuz arı vızıltısı çalgıcık! Çalgı demek ne kadar doğru olur, o da bir konu ya her neyse. Hiçbir maçı kaçırmayan ben ve benim gibi futbolseverler  için önceleri kabustu şu vuvuzele, kulaklarımızda vızıltılarla. http://fizy.com/#s/1jq5i5 ama şimdi düşünüyorum da eğer o ses olmazsa şuan tribünlerde tuhaf hissederiz, net. Sevmesek dahi alıştık bu arı vızıltılarına. Bu çalgıyı icat eden için bir dönüm noktası olsu dünya kupası, hiç şüphesiz. İcad eden eminim bu kadar konuşulacağını falan tahmin edemezdi.

Sonra bir de waka waka eh ehh var. allahım o nası güzel bir şarkıdır. İnsanın içini kıpır kıpır eden,  şarkıya mutlaka eşlik etme gereği uyandıran hatta klipteki abuk hareketleri yapma isteği uyandıran falan. (bkz. ben)

Sonuç olarak güzel oldu, gözümüz futbola doydu, şaşırttı, heyecanlandırdı, üzerine tahminler yürüttürdü, üzdü, sevindirdi, ah dedirtti; keşke bende o tribünde olsaydım bende orda olsaydım dedirtti.

Seviyorum maç izlemeyi, gerçekten seviyorum, stattaki bereberliği, coşkuyu, tribün olayını, orda olmayı neredeyse her şeyden çok istedim bir ara. Ahhhh!!

Şimdi azcıkta kimi desteklediğimden bahsedeyim. İtalyanlara karşı inanılmaz bir sempatim var, her ne kadar ispanyollar favorim olsada, ama elendiler. İspanyollar favorim, evet. Nedeni aslında azcıkta bu yıl onlarla çok içli dışlı olamız (comenius projesi falan) sevdik biz onları ve o yüzden kupayı almalarını çok istiyorum ve inanıyorum, ciddi inanıyorum. anlam veremediğim bir şekilde yakınlık duyuyorum onlara, kupayı alırlarsa fena sevinicem hani, o derece. Sonra messili arjantini izlemek inanılmaz keyif verdi, taptık adama; insan değil ya da o insansa bizdekiler değil falan. değişik bir şeyler. izlemeye doyamıyorsun derler ya hani, işte bu messi için söylenecek en olası şey.  Sambacıları aynı şekilde ya da Almanları.. iyi oynuyor almanlar, akıllı adamlar neticede, takdir ettim vallahi. bir söz vardır ya maça türkler gibi başlayıp almanlar gibi bitirmek. ne kadar doğru aslında.

Gözlerimiz futbola doydu, keyfine vardık, çoğu bitti azı kaldı şimdi, merakla beklemekteyiz; kupayı kaldıracak şanslı takımı ve kaptanı.

Sona çok yaklaştık son 8 deyiz hatta. Bakalım ne olacak.
Uruguay -Gana yı yener
Hollanda -Brezilya maçında bence sürpriz olur, portakallar yapcak bişiler
Almanya -Arjantin maçı kesin Almanların, her ne kadar messi de olsa
Paraguay-İspanya maçı zaten İspanya nın

İçimden bir ses finali İspanya-Hollanda oynuycak ve kupayı da İspanya kaldırcak diyor ama, hadi bakalım artık.

Tahminler üzeri futbol dolu yazımı çokk güzel bir şarkıyla tamamlıyorum.

Waka waka ehh ehhh

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder