24 Ekim 2010 Pazar

Böyle işte!

Değişik bir yerde yaşıyoruz biz.

hem sonuna kadar bizim, hemde hiç bizim olmayan. Binlerce insanın uğrunda kan döküp savaşarak bu ülkeyi kurduğu ama canı isteyenin tek başına satabildiği, sattığı.

Kimsenin kimseye saygısının olmadığı
600 lira ile insanların geçinmesini beklediğimiz, bırakın çocuğuna oyuncak almayı evine çoğu kez ekmek alamayan babaların yanı sıra bazı çocuklara! gemiler alıyor babaları. işte şanslı kesim diyorum ya.

Pizzacılar daha hızlı hizmet veriyor mesela ambulanslardan, çok daha çabuk geliyorlar. 
dedim ya değişik yer burası.

İstediğini söyleyemezsin,  düşünürsün ama söyleyemezsin. Söylersen abuk bahaneler bulur kapatıverirler bir yerlere. hani güçlüler ya.

herkes kendini büyük adam sanır buralarda, ama bilemezler en önemlisinin insan olmak gerektiğini, sadece insan.

Kaba kuvveti, laf kalabalığını maharifet sanarlar birde, susmanın büyüklüğüne erişememişlerdir ki, kızmamak gerekir o yüzden.

Atatürk'ü de anlamaz bunlar, onun gibi düşünemezler ki; kapasite meselesi.
Bilmezler onun bu ülke için yaptıklarını, bizim onu neden bu kadar çok sevdiğimizi. Bir çok şey için sonsuza dek ona minnettar olduğumuzu. Onun nasıl bir Kahraman olduğunu, Adam olduğunu, her şeyden önce İnsan olduğunu..

O yüzden adam diyebileceğimiz kişi sayısı azdır, çok az.

Bizler ileri dedikçe, onlar geri çekmeye çalışırlar bizi. zihniyet farklıdır.
çok tuhaf yer değil mi?
kim haklı kim haksız belli değildir çoğu kez. işlerine nasıl geliyorsa öyle davranırlar.

normal, olması gereken, hatta çok önceden olması gereken şeyleri henüz  yapıp anormal tepkiler vermemizi beklerler bir de, nasıl bir saçmalıktır belli değil.

ve hiçbir şey olmaz bunlara, gerçekten öyle, hiçbir şey olmaz.
maalesef olmaz.
nasıl bir bünyeyse artık!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder