22 Temmuz 2011 Cuma

bilgisayarım

2006 yılında almıştık onu, hiç unutmuyorum o günü. İstinye, teknosa.
hatta sonrasında kaza yapmıştık falan. tarih net olmasada o gün daha dün gibi aklımda.
5 yıldır benimleydi. arkadaşım gibiydi benim. en güzel sözleri, en özel yazışmaları, heyecandan deliye dönmemi sağlayan mailleri, saçma çocuklukları her şeyi onunla yapmıştım ben. Şuana kadar yazdığım tüm yazıları da yani buraya, onunla yazdım ben.
şimdi yok, zaten uzun zamandır bozulacağının sinyalini veriyordu da.. sonunda bozuldu, bitti-gitti.
üzüldüm ben, hemde çok.
saçma salak huylarım, garip takıntılarım var benim, ufacık kağıt parçalarını annemin deyimiyle çeri çöpü bile atmam, saklarım. anısı vardır bende mutlaka. her şeye bir anlam yükler ve deli gibi saklarım.
şimdi onun da evden gitmesi geekiyor da, ben buna bir türlü izin veremiyorum. sanki o gidese, hayatımdan 5 yılı atacakmışım, silecekmişim gibi geliyor.
gülmeyin, öyle işte.
o benim en özellerime şahit oldu, en kızgınlıklarımı yaşadım ben onunla.
sabaha kadar tuşlarının üzerindeki yazılar silininceye kadar parmak izlerimle doldu o.
sıcaktan patlayacakmış olana dek ellerim hep üzerindeydi.
şimdi yani laptop kucağıma, ilk yazımı yazıyorum onunla.
biraz daha ufak, daha işlevsel birşey.
hemde çok tatlı, ama yeni.
eskisi gibi değil.
güzel anılar biriktirmem gerekiyor onunla ilgili.
ama diğerinin yeri hep çok ayrı, çünkü o ilkgözağrı :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder