7 Kasım 2010 Pazar

sen olmadan

Şimdi biraz daha netleşiyor herşey;
22 yıl olmuş; 22 yıldır buradaymışım meğersem.
Minnacık bir nohut tanesi kadarken düşmüşüm anne karnına, 9 ay sabredip sonra güven yumağı kollara. Derken bebeklik, çocukluk takip etmiş. Zaman geçmiş ergen olmuşum, genç kız olmuşum, aşık olmuşum! Ya da olduğumu sanmışım. Büyümüşüm. Sen olmadan çok eğlenmişim halbuki. 22 yıllık yaşam serüvenimin içinde  nefesimi kesen kısacık 1 anmışsın belkide sadece.


Doğduğun günü bilmiyorum, yanında değildim. tarih çok net fakat
İlk adımların, anne deyişin, ilk maça gidişin, ilk kavgan..  çoğu ilkinde yanında değildim.
İlk öptüğün kız ben değilim, ilk elini tuttuğun ya da ilk ‘seni seviyorum’ dediğin.
Seni ilk aldatan da değilim, ilk terk eden de; son da olmayacağım, biliyorsun.
İlk kez benimle yemeğe çıkmadın, ilk kez benim yanımda uyumadın, saçımı ilk okşayan da değilsin, benim için ilk ağlayanda.. son da olmayacaksın; biliyorum.
Hayatıma ilk giren değilsin, sen her ne kadar son olmak istesende.. bunu zaman gösterecek..
Hayatımın en zor gününde sen yoktun; atlattım
En mutlu günümde sen yoktun; sevindim
Kararsızlıklarımda yoktun; tercihimi yapabildim

En ihtiyacım olduğumda yoktun? Neredeydin? Neden gelmedin?

Evet 12 ekimde de yoktun. Doğum günümde sensiz geçti, çok da güzel geçti. Büyüdüm ben artık, büyüdüm. Alıştım sensizliğe, kimsesizliğe, kendime yetmeye, yetebilmeye..
Ve şimdi seni istemiyorum; o kadar da yerin yokmuş sanırım bende; benimde sende..
22 yıl önce yoktun, şimdi de olamayabilirsin. Çok alıştırmadan kendine, daha üzmeden beni, kırmadan kalplerimizi git artık. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder